Gördes Barajı Tamamen Kurudu
Manisa sınırlarında yer alan ve İzmir’in içme suyu ihtiyacının önemli bir bölümünü karşılayan Gördes Barajı, 2025 yılı itibarıyla tamamen kurudu. Son veriler, barajın aktif doluluk oranının %0’a düştüğünü gösterdi. Bu durum, İzmir’in su tedarik planlarında ciddi bir risk oluşturuyor.
Geçtiğimiz yıl aynı dönemde %3 doluluk seviyesinde olan baraj, bu yıl itibarıyla tamamen boşaldı. Baraj gölünün tabanında yalnızca çamur ve kuru alanlar kaldı. Uzmanlar, “Gördes’te su kalmaması, İzmir’in uzun vadeli su planlarını tehlikeye soktu” uyarısında bulundu.
İzmir’de Su Rezervleri Alarm Veriyor
İzmir’in ana su kaynaklarından biri olan Tahtalı Barajı’nda da durum kritik seviyeye geriledi. Son ölçümlere göre doluluk oranı sadece %2,58 olarak kaydedildi. İZSU ve Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün verilerine göre, bu oran son 15 yılın en düşük düzeyi olarak dikkat çekiyor.
Uzmanlar, yağışların bu seviyede devam etmesi halinde kentin içme suyu sıkıntısı yaşayacağını belirtiyor. İzmir, 2025 yılı itibarıyla son yılların en ciddi su krizlerinden biriyle karşı karşıya.
Yağışlar Uzun Yıllar Ortalamasının Altında
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün 2025 su yılı değerlendirmesine göre, Türkiye genelinde yağış miktarı uzun yıllar ortalamasına göre %26 azaldı. Bu düşüşten en fazla etkilenen iller arasında İzmir ve Manisa başı çekiyor.
Küresel iklim değişikliğinin etkileriyle birlikte Ege Bölgesi’nde kuraklık tehlikesi derinleşiyor. Gördes Barajı’nın kuruması, yalnızca İzmir’in değil bölgedeki birçok tarım alanının da risk altına girmesine neden oldu.
Gördes Barajı’nda Su Hacmi Sıfırlandı
Devlet Su İşleri (DSİ) kayıtlarına göre Gördes Barajı’nın toplam su hacmi 15,5 milyon metreküp. Ancak son ölçümlerde kullanılabilir su kalmadığı açıklandı. Baraj, 2011 yılında hizmete girmiş ve İzmir’in içme suyu temininde stratejik bir rol oynamıştı.
Yetkililer, barajın yeniden dolması için yağışların uzun süreli ve yoğun olması gerektiğini vurguluyor.
Uzmanlardan Uyarı: “Acil Su Yönetimi Şart”
Su kaynakları uzmanları, İzmir ve çevresinde yağmur suyu hasadı, yeraltı su yönetimi ve tasarruflu kullanım politikalarının hızla devreye alınması gerektiğini belirtiyor.
Uzman görüşlerine göre, şehir bazında entegre su yönetimi planları uygulanmazsa, İzmir’in içme suyu rezervleri birkaç ay içinde kritik eşiğin altına inebilir.