Manisa Barosu’ndan Turgutlu’daki Kadın Cinayetlerine Tepki
Manisa’nın Turgutlu ilçesinde son günlerde yaşanan kadın cinayeti ve kadına yönelik bıçaklı saldırı olayları, toplumda derin üzüntü yarattı. Olayların ardından Manisa Barosu, kadına yönelik şiddetle mücadeleye dikkat çekmek amacıyla Turgutlu Adliyesi önünde basın açıklaması yaptı.
Baro üyeleri, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganıyla düzenledikleri açıklamada, son yaşanan şiddet olaylarının münferit değil, toplumsal bir sorun haline geldiğini belirtti.

“Kadın Cinayetleri Sistematik İhmalkarlığın Sonucu”
Manisa Barosu adına yapılan açıklamada, kadın cinayetlerinin bireysel olaylar olarak değerlendirilemeyeceği vurgulandı.
Açıklamada şu ifadeler yer aldı:
“Her gün bir kadın daha şiddete maruz kalıyor, susturuluyor ya da yaşam hakkı elinden alınıyor.
Adaletin sağlanmadığı her durumda yeni suçlara davetiye çıkarılıyor.
Kadınların yaşam hakkı pazarlık konusu olamaz.”
Baro yetkilileri, yaşanan olayların temelinde cezasızlık kültürü ve sistemdeki ihmaller zincirinin bulunduğunu ifade etti. Kadınların korunma taleplerinin reddedilmesi, uzaklaştırma kararlarının uygulanmaması gibi durumların, yeni trajedilere zemin hazırladığına dikkat çekildi.
“İstanbul Sözleşmesi Yaşatır” Vurgusu
Açıklamada ayrıca, İstanbul Sözleşmesi’nin kadınların yaşam hakkı için en önemli yasal güvencelerden biri olduğu hatırlatıldı.
Baro temsilcileri, sözleşmenin feshedilmesinin ardından kadınların korunmasız kaldığını belirterek şu ifadelere yer verdi:
“Sözleşme uygulandığında kadınlar yaşıyor, uygulanmadığında kadınlar ölüyor.
Bu nedenle her bir maddesini savunmaya devam edeceğiz.”
Manisa Barosu, kadınların güvenli yaşam hakkını korumakla yükümlü kurumların sorumluluklarını yerine getirmesi gerektiğini vurguladı.
Turgutlu’daki Şiddet Olayları Baroyu Harekete Geçirdi
Turgutlu’da son haftalarda yaşanan iki ayrı olay, ilçede kadına yönelik şiddetle mücadele konusunu yeniden gündeme taşıdı.
Manisa Barosu yetkilileri, bu olayların ihmalkarlık ve koruma mekanizmalarının yetersizliği nedeniyle meydana geldiğini belirtti.
Açıklamada şu değerlendirme yapıldı:
“Bu olaylar yalnızca trajedi değil, aynı zamanda sistematik bir ihmalkarlığın göstergesidir.
Kadınların yaşam hakkını korumakla yükümlü kurumların daha etkin rol üstlenmesi zorunludur.”
“Kadınların Sesi Sessizlikte Kaybolmayacak”
Manisa Barosu’nun açıklamasında, adaletin tesis edilmesi ve kadınların güvenli yaşam hakkının korunması yönünde kararlılık mesajı verildi.
Baro temsilcileri, “Ne Turgutlu’daki kadınların ne de adalet bekleyen hiçbir kadının sesi sessizlikte kaybolmayacak” diyerek mücadelelerini sürdüreceklerini vurguladı.
Açıklamanın devamında, şu ifadelere yer verildi:
“Bir kişi daha eksilmeyeceğiz.
Çünkü susarsak, sıra hepimize gelecek.
Adalet yerini bulana, kadınlar özgürce yaşayana kadar mücadele etmeye devam edeceğiz.”
Kadın Cinayetlerine Karşı Hukuki Takip Sürecek
Manisa Barosu yetkilileri, kadına yönelik şiddet vakalarının hukuki takibini sürdüreceklerini belirterek, faillerin hak ettikleri cezaları alması için sürecin sonuna kadar takipçi olacaklarını açıkladı.
Ayrıca, kadın cinayetlerinin önlenmesi için toplumsal farkındalık kampanyalarının artırılması, koruma kararlarının etkin uygulanması ve adalet mekanizmasının hızlandırılması gerektiğine dikkat çekildi.
Toplumdan Destek Çağrısı
Baro temsilcileri, açıklamanın sonunda toplumun tüm kesimlerini kadına yönelik şiddetle mücadelede ortak hareket etmeye davet etti.
Yapılan açıklamada, kadınların yaşam hakkı için yalnızca hukuk kurumlarının değil, toplumun tamamının sorumluluk taşıdığı belirtildi.
“Kadınların yaşam hakkı, insanlık onurunun korunması demektir.
Her bir yurttaşın bu konuda duyarlı olması, geleceğin daha adil bir toplumunun teminatıdır.”
Manisa’da Kadına Şiddetle Mücadele Çalışmaları
Manisa genelinde son yıllarda artan şiddet vakalarına karşı, sivil toplum kuruluşları, barolar ve yerel yönetimler tarafından çeşitli farkındalık etkinlikleri düzenleniyor.
Turgutlu’daki açıklama da bu çalışmaların bir parçası olarak değerlendirildi.
Manisa Barosu, önümüzdeki dönemde kadın hakları alanında eğitim programları, farkındalık seminerleri ve hukuki destek faaliyetlerini artırmayı planlıyor.
            
            
                            
                            



