TBMM Başkanı Kurtulmuş’tan Öcalan açıklaması
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı Numan Kurtulmuş, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nda terör örgütü PKK lideri Abdullah Öcalan’ın dinlenip dinlenmeyeceğine ilişkin sorulara yanıt verdi. Kurtulmuş, konunun komisyon gündemine henüz gelmediğini ve gündeme gelmesi durumunda nitelikli çoğunluk ile karar alınacağını belirtti.
Komisyonun görev ve çalışmaları
TBMM Başkanı Kurtulmuş, 28’inci Dönem 4’üncü Yasama Yılı açılışı öncesi yapılan 3’üncü Yasama Yılı Değerlendirme Toplantısı’nda parlamenter muhabirlerin sorularını yanıtladı. Kurtulmuş, TBMM’nin yalnızca iç meselelerle ilgilenmediğini, dünya sorunlarına çözüm üreten bir yapıya sahip olduğunu vurguladı. Terörle mücadele kapsamında kurulan komisyonun çalışmalarının önemli ve tarihi bir fonksiyon icra ettiğini söyledi.
Komisyonun kapsamı ve üyeleri
Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu, uzun hazırlık sürecinin ardından TBMM’de temsil edilen 6 partiden 5 siyasi parti grubunun katılımıyla kuruldu. Komisyon, 51 üyeden oluşuyor ve ilk toplantısını 5 Ağustos tarihinde gerçekleştirdi. Şimdiye kadar 12 toplantı yapılırken, toplam 54 saatten fazla müzakere yürütüldü. Komisyon sürecinde 91 kurum, kuruluş ve kişi görüş ve önerilerini sunma fırsatı buldu.
Kurtulmuş’un açıklamaları
Kurtulmuş, komisyon gündeminde Öcalan’ın dinlenmesi konusunun henüz yer almadığını belirterek, “Komisyonun gündemine gelirse nitelikli çoğunlukla karar alınabilir. Komisyon buna karar verecek” dedi. Ayrıca, sürecin hassasiyetini vurgulayarak, toplumsal rızayı çoğaltacak şekilde tüm kesimlerin dinlenmesinin önemine işaret etti.
TBMM’nin çalışmaları ve yasama faaliyetleri
TBMM’nin 3’üncü Yasama Yılı boyunca 798 kanun teklifinin Meclis’e sunulduğunu ve 32 kanunun kabul edildiğini belirten Kurtulmuş, Genel Kurul’un 901 saat 44 dakika çalıştığını ve yaklaşık 37 bin sayfa tutanağın tutulduğunu söyledi. Komisyonlar da dahil olmak üzere Meclis’te 995 saati aşkın toplantı gerçekleştirildi. Bu çalışmaların, Meclis’in yoğun ve disiplinli faaliyet yürüttüğünü gösterdiğini ifade etti.
Uluslararası süreçler ve diplomasi
Kurtulmuş, TBMM’nin uluslararası alandaki çalışmalarına da değindi. Türkiye’nin Filistin meselesinde aktif bir rol üstlendiğini ve TBMM’nin dünya parlamentolarına örnek teşkil ettiğini belirtti. Ayrıca, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD ziyareti ve Trump ile görüşmesini tarihi bir gelişme olarak nitelendirdi. Kurtulmuş, görüşmelerin Türkiye’nin bölgesel etkisini artıracağını ve yeni diplomatik adımların önünü açacağını söyledi.
Siyasi partilerin önerileri
Komisyonun genç ve kadın temsilcilerin görüşlerini alması için siyasi partilerden teklifler geldiği bilgisini paylaşan Kurtulmuş, Dışişleri ve Adalet Bakanlıklarının da toplantılara davet edilebileceğini aktardı. Sürecin hızlandırılması gerektiğini belirten Kurtulmuş, “Elimizi çabuk tutmalıyız. Toplumsal rızayı çoğaltacak şekilde tüm kesimleri dinleyerek, hassas dengeleri gözetmek zorundayız” ifadelerini kullandı.
PKK’nın silah bırakma süreci
Kurtulmuş, PKK’nın tüm uzantılarıyla silah bırakma sürecinin devam etmesi gerektiğini ve örgütün kendisini feshettiğini ortaya koymasıyla sürecin hızlanacağını vurguladı. Komisyonun, barış, kardeşlik ve demokrasi çerçevesinde çalışmalarını sürdürdüğünü belirtti.
DEM Parti’nin çağrısı
Dem Parti, Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu’nun tarihi rolüne dikkat çekerek, Abdullah Öcalan’ın dinlenmesinin kalıcı çözüm için gerekli olduğunu açıklamıştı. Parti, Öcalan’ın dinlenmesinin sürecin başarıyla tamamlanmasında belirleyici önemde olduğunu savunmuştu.
Kurtulmuş’un değerlendirmesi
TBMM Başkanı, komisyon çalışmalarının şeffaf şekilde yürütüldüğünü ve hiçbir toplantının gizli olmadığını ifade etti. Kurtulmuş, komisyonun kamuoyuna açık bir süreç yürüttüğünü, Milli İstihbarat Teşkilatı ve ilgili bakanlıkların görüşlerinin de alındığını belirtti.
Sonuç ve süreç takibi
Kurtulmuş, komisyonun çalışmalarının, Türkiye’nin terör nedeniyle kaybettiği yılları telafi etme ve barış ile huzur ortamını güçlendirme amacına hizmet ettiğini ifade etti. Sürecin hem Türkiye’nin demokratik yapısı hem de bölgesel barış çabaları açısından kritik öneme sahip olduğunu vurguladı.