TSK’nın olası Gazze görevi
Bakan Güler, Türkiye’nin uluslararası güvenlik misyonlarındaki geçmişine atıfta bulunarak, Türk Silahlı Kuvvetleri’nin barışı koruma ve insani yardım operasyonlarındaki tecrübesine dikkat çekti. Güler, “Türk Silahlı Kuvvetleri, Gazze’de kurulması planlanan çok uluslu görev gücünde yer almaya hazırdır. Bölgede barışın tesisine katkı sağlamak için gereken tüm hazırlıklarımız tamamdır.” ifadelerini kullandı.
Gazze’deki ateşkesin uygulanması, insani yardımların ulaştırılması ve güvenliğin tesis edilmesi amacıyla Birleşmiş Milletler (BM) ve NATO çatısı altında oluşturulması planlanan çok uluslu güce Türkiye’nin katılımı, bölgesel dengeler açısından da önem taşıyor.
NATO toplantısında gündem: Avrupa güvenliği ve bölgesel krizler
Bakan Güler, Brüksel’de gerçekleştirilen NATO Savunma Bakanları Toplantısı’nda hem ittifak içi güvenlik meseleleri hem de bölgesel krizlerin ele alındığını bildirdi.
“70 yılı aşkın süredir NATO müttefiki bir ülke olarak, katıldığımız bu toplantılarda hem ittifak gündemindeki konular hem de Avrupa güvenliğine uzanan geniş bir yelpazede milli tutumumuzu muhataplarımıza ilettik.” diyen Güler, Türkiye’nin NATO çerçevesindeki sorumluluklarını yerine getirmeye devam ettiğini vurguladı.
Toplantılarda Ukrayna savaşı, Ortadoğu’daki insani krizler ve Akdeniz’deki güvenlik riskleri de ele alındı.
İkili ve çok taraflı temaslar
Bakan Güler, toplantı kapsamında NATO Genel Sekreteri ve Birleşik Krallık Savunma Bakanı ile ikili görüşmeler gerçekleştirdi. Ayrıca Romanya ve Bulgaristan Savunma Bakanları ile üçlü bir görüşme yaparak bölgesel güvenlik, sınır ötesi iş birliği ve ortak tatbikat konularını görüştü.
Güler, bu görüşmelerin Türkiye’nin bölgesel iş birliğini artırmaya yönelik kararlılığını ortaya koyduğunu belirtti. “Toplantılar vesilesiyle ikili ve çok taraflı ilişkilerimizi güçlendirmek, savunma sanayiinde ortak projeler geliştirmek ve eğitim faaliyetlerinde iş birliği yapmak üzere önemli adımlar attık.” açıklamasında bulundu.
Yeni projelere imza atıldı
Bakan Güler, toplantı çerçevesinde iki önemli belgeye imza atıldığını da duyurdu. Bunlardan biri, “Ateş Mükemmeliyet Merkezi Niyet Mektubu”, diğeri ise “Dağıtık Sentetik Eğitim Yüksek Görünürlüklü Proje Mutabakat Muhtırası” oldu.
Bu projelerin, NATO’nun askeri eğitim ve operasyonel kabiliyetlerini artırmayı hedeflediği ifade edildi. Güler, Türkiye’nin bu süreçte aktif katkı sağlamayı sürdüreceğini belirterek, “NATO’nun modern eğitim altyapısına ve ortak operasyon kabiliyetine katkıda bulunuyoruz.” dedi.
Gazze’de ateşkes süreci ve Türkiye’nin yaklaşımı
Gazze’de haftalar süren çatışmaların ardından sağlanan ateşkes, bölge halkı açısından umut verici bir gelişme olarak değerlendiriliyor. Türkiye, uzun süredir Gazze’deki insani durumun iyileştirilmesi ve iki devletli çözümün desteklenmesi yönünde çağrılar yapıyor.
Bakan Güler, açıklamasında bu tutumu sürdürdüklerini belirtti: “Gazze’de sağlanan ateşkesin kalıcı barışa giden sürecin başlangıcı olmasını diliyoruz. Bölgede istikrarın sağlanması, yalnızca taraflar arasında değil, uluslararası toplumun ortak çabalarıyla mümkün olacaktır.”
NATO Karargâhında temaslar
Brüksel ziyareti kapsamında Güler, Türkiye’nin NATO Daimi Temsilciliği ve Türk Askeri Temsil Heyeti Başkanlığı’nı da ziyaret etti. Burada görev yapan personelle bir araya gelen Güler, Türkiye’nin NATO içindeki katkısının önemine değindi.
Ziyaret sırasında TSK personeline hitap eden Güler, Türkiye’nin uluslararası barış misyonlarındaki rolüne dikkat çekti: “Türk Silahlı Kuvvetleri, dünya barışına katkı sağlayan, görev aldığı tüm coğrafyalarda disiplin ve profesyonelliğiyle öne çıkan bir ordudur.”
Uzmanlar: Türkiye’nin katılımı bölgesel etki yaratır
Uluslararası ilişkiler uzmanları, Türkiye’nin Gazze’de kurulacak çok uluslu görev gücünde yer almasının, hem insani hem diplomatik boyutta önemli etkiler yaratacağını değerlendiriyor.
Uzmanlara göre, Türkiye’nin askeri tecrübesi, bölge halkıyla tarihsel bağları ve NATO içindeki aktif rolü, barış gücüne güç kazandırabilir. Ancak bu süreçte operasyonun uluslararası hukuk çerçevesinde ve tarafsız şekilde yürütülmesi gerektiği vurgulanıyor.
Türkiye’nin önceki barış misyonları
Türk Silahlı Kuvvetleri, geçmişte Kosova, Bosna-Hersek, Afganistan, Lübnan ve Somali gibi farklı bölgelerde çok uluslu barış misyonlarında görev aldı. Bu deneyimler, Türkiye’nin Gazze’deki olası katkısının lojistik ve insani boyutlarda da etkin olabileceğini gösteriyor.
Savunma kaynaklarına göre, Türkiye’nin bu tür görevlerdeki önceliği sivillerin korunması, insani yardımların güvenli biçimde ulaştırılması ve altyapı hizmetlerinin yeniden tesis edilmesidir.
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler’in açıklamaları, Türkiye’nin Gazze’de barışın tesisine yönelik sürece aktif katkı sunma niyetini açık biçimde ortaya koydu. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin çok uluslu görev gücünde yer alması, hem bölgesel istikrara katkı sağlayabilir hem de Türkiye’nin uluslararası barış misyonlarındaki etkin rolünü bir kez daha gösterebilir.
