Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Emin Selahattin Umdu, Türkiye’nin artan elektrik talebini karşılayacak üretim kapasitesine sahip olduğunu ancak asıl problemin altyapı ve enerji kalitesi olduğunu açıkladı.
Dr. Umdu, enerji sektöründeki en büyük sıkıntının üretim değil, dağıtım altyapısındaki yetersizlik olduğunu belirterek, trafo kapasitelerinin artırılması, akıllı şebeke teknolojilerinin yaygınlaştırılması ve enerji depolama sistemlerine daha fazla yatırım yapılması gerektiğini vurguladı.
“Talep artıyor, altyapı yetersiz kalıyor”
Elektrikli araçların yaygınlaşması, bireysel şarj istasyonlarının artışı ve sanayideki yüksek enerji ihtiyacının mevcut şebekeye büyük yük bindirdiğini söyleyen Umdu, “Klasik altyapılar bu yoğunluğu karşılamakta zorlanıyor. Sistemin esnek, akıllı ve anlık kontrol edilebilir hale gelmesi artık zorunlu” dedi.
“Enerji üretimi değil, güvenli aktarım önemli”
Umdu, enerji üretiminin tek başına yeterli olmadığını, enerjinin kaliteli ve güvenli şekilde ulaştırılmasının öncelikli hale geldiğini ifade etti. Gelişmiş ülkelerde olduğu gibi Türkiye’nin de enerji politikalarında altyapıya öncelik vermesi gerektiğini söyledi.
Avrupa Birliği’nden Enerjiye Dev Yatırım Planı
Türkiye İçin de Örnek Niteliğinde Mesaj
Avrupa Birliği (AB), 2040 yılına kadar enerji alanında büyük ölçekli yatırımlar planlıyor. AB’nin elektrik dağıtımına 730 milyar Euro, iletim şebekelerine 477 milyar Euro ve açık deniz rüzgâr altyapısına 51 milyar Euro ayıracağı açıklandı. Böylece kıtanın enerji güvenliği ve sürdürülebilirlik hedefleri doğrultusunda önemli bir adım atılacak.
Yaşar Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Enerji Sistemleri Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Emin Selahattin Umdu, bu yatırımların büyüklüğüne dikkat çekerek, AB’nin enerji dönüşümündeki kararlılığını vurguladı. Umdu, Avrupa’da elektriğin yüzde 47’sinden fazlasının yenilenebilir enerji kaynaklarından elde edildiğini hatırlatarak, bu oranların gelecekte daha da artmasının beklendiğini ifade etti. Ayrıca AB’nin REPowerEU Planı kapsamında enerji dönüşümünü hızlandırmak için 300 milyar Euro ek fon ayırdığını da belirtti.
Türkiye açısından değerlendirme yapan Dr. Umdu, her ülkenin kendi ölçeğinde altyapı yatırımlarına yönelmesi gerektiğini söyledi. Türkiye’nin üretim kapasitesinde önemli bir gelişme sağladığını ancak enerji kalitesi ve altyapı konusunda iyileştirmeler yapılmasının şart olduğunu dile getirdi. Umdu, “Enerji güvenliği, erişilebilirlik ve çevresel sürdürülebilirlik ilkeleri doğrultusunda atılacak adımlar, uzun vadede ülkenin enerji sistemini güçlendirecektir” ifadelerini kullandı.
Enerji uzmanları, AB’nin bu adımlarının yalnızca Avrupa için değil, Türkiye gibi enerji ithalatçısı ülkeler için de yol gösterici olduğuna dikkat çekiyor. Elektrik iletim ve dağıtım altyapısının yenilenmesi, şebeke kayıplarının azaltılması ve yenilenebilir enerji entegrasyonunun güçlendirilmesi, Türkiye’nin de önümüzdeki yıllarda öncelikleri arasında yer alıyor.
Bu yatırımların küresel enerji politikaları açısından da önemli sonuçlar doğuracağı, enerji arz güvenliği ve çevresel hedefler arasında dengeli bir yol haritası sunacağı ifade ediliyor.