Akkuyu’da Yerlileşme Yüzde 50’yi Geçti
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Alparslan Bayraktar, Akkuyu Nükleer Güç Santrali’ndeki yerlileşme oranının yüzde 50’nin üzerine çıktığını açıkladı. Bakan Bayraktar, bu başarının Türkiye’nin nükleer enerji alanında bağımsızlığını güçlendireceğini ve gelecekteki projeleri hızlandıracağını belirtti.
Bayraktar, açıklamalarını Rusya’nın başkenti Moskova’da düzenlenen Rusya Enerji Haftası kapsamında yaptığı “Nükleer Enerji: İklimi Koruyan, Ulusları Buluşturan, İnsanlığa Yön Veren Güç” başlıklı panelde paylaştı.
“Türkiye 2053’te Karbon Nötr Ekonomi Olacak”
Türkiye’nin enerji politikasıyla iklim hedeflerinin paralel yürütüldüğünü belirten Bayraktar, ülkenin 2053 yılında karbon nötr ekonomi olma yolunda ilerlediğini ifade etti.
Bakan, “Bugün 350 teravatsaat olan elektrik tüketimi, 2055’te bin teravatsaatin üzerine çıkacak. Bu artışa yanıt vermek için enerji arzını çeşitlendirmemiz gerekiyor.” dedi.
Bayraktar, kısa vadede petrol, doğal gaz ve yerli kömürün önemini koruyacağını, uzun vadede ise yenilenebilir ve nükleer enerjinin dönüşümün merkezinde yer alacağını vurguladı.

Nükleer Enerjide Hedef 20 Gigavat
Bakan Bayraktar, Türkiye’nin 2050 yılına kadar 20 gigavatlık nükleer kurulu güce ulaşmayı hedeflediğini belirtti.
Bu kapsamda Akkuyu Nükleer Santrali’nde 4 reaktörün inşa sürecinin devam ettiğini, Sinop ve Trakya’da 8 yeni büyük ölçekli reaktörün planlandığını, ayrıca 5 gigavatlık küçük modüler reaktör (SMR) hedefinin bulunduğunu açıkladı.
Bayraktar, bu yatırımların Türkiye’nin elektrik ihtiyacının 2050’li yıllarda en az yüzde 15’ini nükleer kaynaklardan karşılayabileceğini, bunun enerji arz güvenliği açısından stratejik önem taşıdığını dile getirdi.
“Akkuyu, Türk Sanayisini Dönüştürdü”
Bayraktar, Akkuyu projesinin yalnızca enerji üretimi değil, yerli sanayiye teknoloji transferi açısından da önemli bir deneyim kazandırdığını söyledi.
“Bugün Akkuyu’daki yerlileşme oranı yüzde 50’nin üzerine çıktı. Bu deneyim, Türkiye’nin ikinci ve üçüncü nükleer projelerini hayata geçirmesini kolaylaştıracak” diyen Bayraktar, Türk şirketlerinin artık Mısır ve Macaristan’daki nükleer yatırımlara da katılabileceğini vurguladı.
“Nükleer Enerjiye Yeni Nesil Hazır”
Bakan, Türkiye’nin nükleer alanda yetişmiş insan kaynağına da dikkat çekti.
“Rusya’ya gönderdiğimiz çok sayıda genç öğrencimiz eğitimlerini tamamlayarak Akkuyu’da çalışmaya başladı. Artık yüzlerce genç, neden nükleer enerjiye ihtiyaç duyduğumuzu anlatan birer elçi haline geldi.” ifadelerini kullandı.
Bu sürecin sadece enerji sektörünü değil, Türkiye’nin bilim, mühendislik ve teknoloji alanlarındaki kapasitesini de artırdığını söyledi.
“22. Yüzyıla Uzanan Bir İş Birliği”
Bayraktar, Rosatom ile yürütülen stratejik ortaklığın uzun vadeli bir vizyon taşıdığını belirtti.
“Nükleer santrallerin 60 yıllık ömrü var. Buna 20 yıl daha eklendiğinde bu teknoloji bizi 22. yüzyıla taşıyacak. Umuyorum ki o geleceğe, daha güçlü bir enerji vizyonuyla ulaşacağız.” dedi.
Yeni Hedef: Araştırma Reaktörleri
Bayraktar, nükleer enerjinin yalnızca elektrik üretimiyle sınırlı kalmadığını, araştırma ve inovasyon boyutunun da önem kazandığını söyledi.
“Araştırma reaktörlerimizi yeniden aktif hale getirmek istiyoruz. Belki Rosatom ile birlikte yeni bir araştırma reaktörü de inşa edebiliriz.” diyerek nükleer teknolojilerin bilimsel ilerleme açısından taşıdığı değeri vurguladı.
Moskova’daki Temaslar
Enerji Bakanı Bayraktar, Moskova temasları kapsamında Rusya Başbakan Yardımcısı Alexander Novak, Vietnam Başbakan Yardımcısı Bui Thanh Son, Macaristan Dışişleri Bakanı Peter Szijjarto, Suudi Enerji Bakanı Abdulaziz Bin Salman Al Saud, Gazprom Başkanı Aleksey Miller ve Rosatom Genel Müdürü Aleksey Likhachev ile bir araya geldi.
Görüşmelerde enerji, madencilik ve nükleer iş birliği alanlarında yeni adımların ele alındığı belirtildi.
Türkiye’nin Nükleer Geleceği
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı kaynakları, Akkuyu’daki deneyimin Türkiye’nin ikinci nükleer santral projesi olan Sinop Nükleer Güç Santrali ve olası Trakya projesi için rehber olacağını ifade ediyor.
Uzmanlar, Türkiye’nin artan elektrik ihtiyacını karşılamak, enerji ithalatını azaltmak ve karbon emisyonlarını düşürmek için nükleer enerjinin stratejik bir seçenek olduğuna dikkat çekiyor.
            
            
                            
                            
                            



