Bir milletin gerçek büyüklüğü, kahramanlarına sahip çıkmasıyla ölçülür.
Bugün bu satırları, vatan uğruna canını veren şehitlerimizin emanetlerine ve gazilerimizin onurlu yaşam mücadelesine ithaf ediyorum. Çünkü onlar sadece birer isim ya da anı değil, bu toprakların vicdanıdır.

Fedakârlığın Ardındaki Sessiz Çığlık

Her şehidin ardında yürekleri yanan ama dimdik duran bir aile vardır.
Bir anne vardır; evladının üniformasını koklayarak teselli bulan…
Bir baba vardır; “vatan sağ olsun” derken gözyaşını içine akıtan…
Ve bir gazi vardır; yarasını bir madalya gibi taşıyan, “keşke yine çağrılsa, yine gitsem” diyen…
Onlar kahramanlık destanlarının gerçek sahipleridir.

Ama ne yazık ki, zaman zaman bu kahramanların sesi duyulmaz olur.
Kimi zaman hakları için kapı kapı dolaşmak zorunda kalırlar.
Oysa bu milletin görevi, onların elini sıkmak değil; ellerinden tutmaktır.

Hak, Yardım Değil – Vefadır

Şehit aileleri ve gaziler, yardım değil, hak ettikleri saygıyı isterler.
Onların talebi; bir ayrıcalık değil, bir hak teslimidir.
Devletin, yerel yönetimlerin, kurumların ve halkın ortak sorumluluğudur bu vefayı yaşatmak.
Çünkü onlar bu vatanın “baş tacıdır” — öyle de kalmalıdır.

Hususi araçlarda kış lastiği zorunlu mu?
Hususi araçlarda kış lastiği zorunlu mu?
İçeriği Görüntüle

Birlikten Doğan Güç

Şehit aileleri ve gazilerin bir araya gelerek dayanışma göstermesi, sadece hak arayışı değil; aynı zamanda toplumsal onuru koruma hareketidir.
Bu birlik sayesinde sesleri daha güçlü, duruşları daha sağlam olur.
Birlik oldukça, hiçbir hak kaybolmaz; hiçbir fedakârlık unutulmaz.

Son Söz

Unutmayalım ki;
Bir millet kahramanlarına sahip çıktığı sürece ayakta kalır.
Bugün onların hakkını savunmak, yarın kendi onurumuzu korumaktır.
Bizim görevimiz; onların sesi olmak, emanetlerine vefa göstermektir.

Çünkü o emanet, bir bayraktan fazlasıdır —
Bir milletin şerefidir.

YAZAN.NERGİZ HOŞGÖKÇEN