Kaligrafi geleneğini yaşatıyor

Harfleri yalnızca bir yazı biçimi olmaktan çıkararak estetik bir sanat eserine dönüştüren kaligrafi, Osmanlı’dan bu yana kültürel kimliğin ve inceliğin simgesi oldu. Manisa’nın Şehzadeler ilçesinde yaşayan kaligrafi ustası ve eğitmeni Osman Sandıkçı, bu köklü geleneği tarihi Kurşunlu Han’daki atölyesinde sürdürüyor.

Sandıkçı, ürettiği eserlerin yanı sıra verdiği eğitimlerle de sanatını gelecek nesillere aktarıyor. Kendisini kaligrafiyle terapi eden bir sanatçı olarak tanımlayan Sandıkçı, hem bireysel hem de toplumsal anlamda kaligrafinin önemine dikkat çekiyor.

“Her ülkenin kendi kaligrafisi var”

Kaligrafinin tanımını yapan Sandıkçı, dünyadaki farklı örneklere değinerek şu ifadeleri kullandı:

“Kaligrafi, kısacası güzel yazı sanatı. Her ülke kendi alfabesini kullanarak ritmik kalem hareketleriyle bu sanatı icra ediyor. Dünyada Japonya, Çin, Hindistan, Arap coğrafyası, Latin ülkeleri ve Yunanistan’ın kaligrafileri öne çıkıyor. Türkiye’de ise Latin alfabesine geçildikten sonra Profesör Doktor Emin Barın’ın Avrupa’dan getirdiği bir sanat olarak gelişti. Yakın zamanda kaybettiğimiz rahmetli Ethem Çalışkan hocamız da en önemli temsilcilerindendi.”

Sandıkçı, yıllar içinde kaligrafinin hattatlar tarafından da sürdürüldüğünü ancak günümüzde font tasarımlarının ön plana çıktığını söyledi.

Kaligrafiye artan ilgi

Manisa’da kaligrafiye yoğun ilgi olduğunu dile getiren Sandıkçı, özellikle öğretmenlerden büyük talep geldiğini belirtti. Ancak zaman sorunu yaşayan öğretmenler için kursların farklı saatlerde düzenlendiğini aktardı.

Şehzadeler Halk Eğitim Merkezi’nde açılan kaligrafi kurslarının planlı şekilde yürütüldüğünü belirten Sandıkçı, süreç hakkında şunları kaydetti:

“Birinci seviye kaligrafi kursu 4 ay, ikinci seviye kaligrafi kursu da 4 ay sürüyor. Toplamda yaklaşık 8 aylık bir eğitimin sonunda öğrenciler eser üretme aşamasına geliyor. Yani kursun sonunda kendi özgün çalışmalarıyla kaligrafi yolculuklarına devam edebiliyorlar.”

Alaşehir’de Aleyna Tilki konseri Yağmur ve arıza nedeniyle iptal
Alaşehir’de Aleyna Tilki konseri Yağmur ve arıza nedeniyle iptal
İçeriği Görüntüle

Sanatla terapi

Kaligrafiyi kendisi için bir terapi yöntemi olarak gördüğünü vurgulayan Osman Sandıkçı, kişisel deneyimini şu sözlerle paylaştı:

“Kaligrafi benim için bir terapi. Kalemle çalışırken zihinsel bir rahatlama yaşıyorum. Sıkıldığım zaman kaligrafi yapıyorum, ondan sıkıldığımda ise ahşap oyma sanatına yöneliyorum. Bu şekilde kendimi dengeliyorum. Günümüzde herkesin bir şekilde kendisine terapi olacak bir uğraş edinmesi gerektiğine inanıyorum.”

Sandıkçı’nın aynı zamanda ahşap sanatıyla da uğraşması, çok yönlü bir sanat anlayışı ortaya koyduğunu gösteriyor.

Kurşunlu Han’da sanat atmosferi

Sandıkçı’nın atölyesinin bulunduğu Kurşunlu Han, Manisa’nın tarihî yapılarından biri. Tarihî atmosferin kaligrafi sanatına ayrı bir ruh kattığını söyleyen Sandıkçı, eserlerini hem bireysel meraklılara hem de öğrencilerine bu ortamda sergiliyor.

Ziyaretçiler, atölyede hem kaligrafi sanatının inceliklerini görme hem de kurs kayıtları hakkında bilgi alma fırsatı bulabiliyor.

Kültürel mirasın geleceğe taşınması

Kaligrafi ustası Osman Sandıkçı, sanatı yalnızca bireysel bir uğraş olarak değil, kültürel bir miras olarak görüyor. Kurslarda yetiştirdiği öğrenciler aracılığıyla bu geleneğin geleceğe taşınmasına katkı sağladığını belirtiyor.

Kaligrafi, sabır, estetik ve disiplin gerektiren bir sanat dalı olarak Manisa’da yeniden canlanıyor. Sandıkçı, öğrencilerine hem teknik beceriler hem de sanatın ruhunu aktarmayı hedefliyor.

Manisa’da yaşayan kaligrafi ustası Osman Sandıkçı, tarihi Kurşunlu Han’daki atölyesinde hem sanatını sürdürüyor hem de eğitimlerle yeni kuşaklara aktarıyor. Kendisini sanatla terapi eden Sandıkçı, kaligrafiyle ilgilenen herkese kapılarının açık olduğunu belirtiyor.